Malatya’da hayvancılık sektörünün önemli temsilcilerinden Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı değerlendirmede “1. Sınıf Tarımsal Amaçlı Örgüt” unvanını kazandı. Birlik binasında açıklamalarda bulunan Başkan Ergül Günaydın, bu başarının kurumsal yapı, üreticiye katkı ve sürdürülebilir tarımsal kalkınmaya destek kriterlerine dayandığını vurguladı. Derecelendirme, il genelindeki tüm birlikler arasında Malatya Birliği’ni zirveye taşıdı ve hem yerel hem ulusal projelerde öncelikli rol üstlenmelerini sağlayacak. Günaydın, bu unvanın sadece bir plaket olmadığını, somut kazanımlarla dolu olduğunu belirterek, “Üreticilerimiz ve üyelerimiz buzağı desteği kapsamında 280 TL artı destek alacak. Süt desteğinde birlik üzerinden pazarlanan sütte artı 40 kuruş fark edilecek. Ziraat Bankası süspansiyonlu kredilerde yüzde 5 indirim uygulanacak. TARSİM poliçelerinde de ek destek sağlanacak” dedi. Kayıtlı işletmede doğan yaklaşık 20 bin buzağılar için hesaplanan bu ek destek, şehre toplamda 4 milyon 600 bin lira gibi rekor bir katkı anlamına geliyor. Bu rakam, Malatya hayvancılığının ekonomisine nefes aldıracak bir bütçe desteği olarak görülüyor.
BİRLİK ÜZERİNDEN PAZARLANAN SÜTTE ARTI 40 KURUŞ FARK
Gerekli kriterleri sağlamanın vermiş olduğu gururu yaşadıklarını vurgulayan Günaydın, “Malatyalı Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, 1. Sınıf Tarımsal Amaçlı Örgütü olarak Tarım Bakanlığı’nın yapmış olduğu derecelendirmede 1. sınıf olarak ilimizde tüm birlikler arasında 1. sınıf örgüt olarak seçilmiştir. Bunlar da tabii şu aşamalardan geçiyor. Tarım Bakanlığı tarafından örgütlenen faaliyetler, kurumsal yapısı, üreticiye katkısı, sürdürülebilir tarımsal kalkınmaya olan desteği göz önünde bulundurarak verilmektedir. Bu gelişme ile birlikte üreticilerimiz ve üyelerimiz buzağı desteği kapsamında 280 TL artı destek alacak. Süt desteğinde birlik üzerinden pazarlanan sütte artı 40 kuruş gibi bir fark alacak. Ziraat Bankası süspansiyonlu kredilerde %5 oranında indirim. Aynı zamanda TARSİM’le ilgili poliçelerde de artı bir destek sağlayacak. Bu birliğimiz açısından, üyelerimiz açısından, çalışmalarımız açısından güzel bir anlam ifade etmektedir. İlimizle ilgili projelerde Türkiye genelinde de bu böyle. 1. derece örgüt olarak derecelendirilen birlikler yapılacak projede proje sahibi, ilk söz sahibi yapılacak şeylerde o anlamda derecelendirmenin önemi çok büyük bir önem arz etmektedir. Tabii birliğimiz ıslah amaçlı bir birlik olur. Islahla ilgili suni tohumlama faaliyetleri aynı zamanda birçok ilçelerimizde şubelerimizde üreticiye hizmeti yerinde götürmektedir. Üretici bunu en güzel şekilde, en anlamlı şekilde hak ediyor. Çünkü gecesi, gündüzü, zaman mefhumu olmayan bir kitle olduğu için sürekli insanlara üretim aşamasında en büyük katkıyı sağlayan yetiştiriciler yani hizmet anlamında birlik olarak ya da bakanlık olarak ne versek, ne yapsak kesinlikle azdır. Bunun için birlik üyelerimiz olsun, yetiştiricilerimiz bu işi yapan tarımsal amaçlı gerçekten üretime katkı sunan insanlara minnet duymak lazım. Bunu pandemi sürecinde daha da iyi anladı dünya. Çünkü hiçbir zaman gıda olmadan insanlar yaşamsal faaliyetlerini bırakın diğer şeyleri, yaşamsal faaliyetlerini bile sürdüremeyecek. Sağlıklı bir yaşamın ana teması da bugün bizlerin yapmış olduğu gerçekten kutsal bir meslek olan çiftçilik, özellikle hayvancılık anlamında katma değer olarak hem ülke ekonomisine hem aile ekonomisine ve ilimiz ekonomisine katkılar sunuyoruz. Böyle bir temsiliyeti de temsil ettiğimiz için insanlarımıza, üreticilerimize minnet duyuyoruz. Elimizden geldiğince de tüm üyelerimize, Malatya’ya tabii depremden sonraki konjonktürde bizde de birçok projelerimiz var. Bunlar özellikle sütle ilgili muhtemelen süt toplamayla ilgili hatta akabinde de ileriki aşamasında da işleyip ve tarımsal ürünlerimizi pazarlayacak satış mağazaları da hedefliyoruz. İnşallah 2026 yılında bunları da üreticilerimize, tüketicilerimize üretimden tüketime olanağı oluşturmayı hedefliyoruz.” açıklamasını yaptı.
ŞEHRE YILLIK 4 MİLYON 600 BİN TL EK DESTEK
Üreticilerin deprem kaynaklı yaşadığı hasarın giderildiğini aktaran Günaydın, “Yani Tarım Bakanlığı o dönemde şöyle, depremde hayvanları telef olan, kaybedilen yani işte depremle alakalı olan Türk-Vet veri tabanında kayıtlı olan küpeleri mevcut bulunan tutanakları tutulan hayvanların hepsini birebir tespit edilip ve dağıtımını da büyükbaştan tutun küçükbaşa kadar besicilik materyaline kadar hepsini birlik olarak biz dağıttık. Sayı olarak da yaklaşık 4500 civarı tam net hatırlamamakla beraber küçükbaş hayvan dağıtıldı. Yine büyükbaşta büyükbaş hayvanında aynı şekilde birebir hayvanlar dağıtıldı. Besilik erkek materyal da komple hepsi birliğimiz tarafından dağıtıldı ve üreticilerimiz şu yönden de çok memnun kaldılar. Bire bir dağıtılan hayvanlar gerçekten geneli TİGEM’den seçilmiş, elimine edilmiş türlerden olduğu için kendi işletmelerimizdeki hayvanlardan çok çok daha verimli, çok çok daha selekte edilmiş türler olduğu için verimlilik anlamında da o anlamda memnuniyetleri kaldı. Tabii o dönemde depremle akabinde ilimizde işte samanlığı çöken, yıkılan işte ahırı yıkılan bu anlamda da gerçekten hem vatandaşlarımız hem Tarım Bakanlığı bu anlamda yaralarımız sarıldı. İşte sapından samanından Türkiye insanının en güzel örneği, en güzel özelliği de yaralarımızı hemen acil bir şekilde hep beraber toplumsal olarak sarıyoruz. O anlamda bir açığı bir şeyi kalmadı. Ama şu konjonktürde süt-yem paritesi gerçekten sıkıntılı. Süt üreten işletmeler para kazanmıyor. Mesela bugün üretimin en büyük ana teması süt. Süt ürettiği değil süt gerçek değerde satıldığı zaman işletmedeki devamlılık arz ettiği zaman bugün dışarıda getirilen besilik materyaline çok ihtiyaç kalmayacak ve üretimimizi biz burada kendimiz sağlayacağız. O anlamda sütün gerçek değerde değerini bulması lazım. İşte süt-yem paritesi uygunluğunda bir satışın olmasını temenni ediyoruz. O anlamda da üreticimiz de kazanacak. Mesela bizim Malatya ilinin özellikle ekonomisinin don, kayısıya endeksi olduğu için tek ürün gibi geneli kayısı. Kayısı da bu yıl ciddi bir tabii afette %100’e varan bir hasar aldı. Bu anlamda üreticilerimiz ciddi bir sıkıntıda, ciddi bir ekonomik anlamda değer anlamında bir şey kaybı yaşıyoruz. Yani ha bakanlık tabii ki 5.500 lira dönüme destek verdi ama tabii ki yeterli midir? Ancak ağaççının masrafı kadar belki de şey olacak. Onun için alternatif olarak bugün insan yaşamında hayvansal ürünleri kesinlikle çıkaramayız. Onun için hayvancılığa bakanlığımız özellikle bizim böyle deprem yaşayan illerde artı bir şey yaparak bizim burada hem bahçe ziraatına dayalı şeyi alternatif olarak yanında hayvancılığı ile ilgili güzel projeler bekliyoruz. Desteklenmesini bekliyoruz. Burada sütle ilgili ciddi bir çalışmamız lazım. Bu çalışmaya da destek vermelerini istiyoruz. Hem nitelikli süt olarak sütümüzü pazarlayacağız. Bugün yaklaşık olarak hayvancılık yapan işletmelerin en büyük üye kitlesine bizler sahibiz, hayvan sayısı olarak. Bize üye olabilmeleri için beş baş anaç sığır ineğinin olması lazım. Onun için yani yaklaşık olarak bir 30.000 civarında kayıtlı hayvanımız mevcut birliğe. Ama sütle ilgili bir alternatif, artı bir proje yapılırsa süt gün pazar olayı ile ilgili, işlenmesi ile ilgili yani bizim birçok altyapımız da buna hazır. Böyle bir şey olursa da ilimizdeki donla ilgili sıkıntılarda, afetlerde, sadece bir ürüne değil de ürün yelpazesini, tarım-hayvancılıkla ilgili şeyi de böyle geniş yelpazeye yayarsak üretimlerimiz o anlamda hiçbir şekilde de bu yıl olduğu gibi mağduriyet yaşamayacak donla ilgili. 1. derece örgüt derecelendirilmesiyle en göze çarpan artı desteğimiz olarak buzağı desteği, bakanlığın vermiş olduğu buzağı desteğine örgüt üyelerine artı 280 TL gibi bir buzağı başına destek var. Bu da toplamında 20.000 bize kayıtlı işletmelerde buzağı doğan buzağı bunu da 280 ile çarptığımız zaman yaklaşık olarak 4 milyon 600 bin lira artı bir destek Malatya ilinin bütçesine katkı sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.>>MEHMET TURAN ÇİĞDEM
EDİTÖR

















