Malatya’da Kudüs Kardeşlik Platformu, İsrail’in Gazze’deki ablukasına ve soykırım politikalarına karşı sesini yükseltmek için İnönü Caddesi’nde bir yürüyüş düzenledi. Malatya Park AVM önünde toplanan grup, 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonunun yıl dönümüne dikkat çekerek Gazze halkının direnişini selamladı. Platform adına açıklama yapan Hüseyin Söylemez, İsrail’in işgalci ve hırsız politikalarını lanetlerken, ABD’nin 20 maddelik sözde Gazze Barış Planı’nı “Filistin direnişini tasfiye girişimi” olarak eleştirdi. Söylemez, Türkiye’ye ve dünya kamuoyuna, İsrail’e karşı ekonomik, diplomatik ve siyasi yaptırımlar uygulama çağrısında bulundu.
Açıklamalarına esirlerin ifadeleriyle başlayan Söylemez, “Basın metnini okumadan önce inandığımız değerlerin kıymetini hatırlatmak ve kendimizi de sorgulamak adına İsrail'li esir Alexander Turbanov'un salıverilirken yapmış olduğu ve İsrail de şok etkisi yaratan Açıklamasını okumak istiyorum. “Sizin nezaketiniz vicdanıma kazındı. Aranızda yaşadığım 498 gün boyunca, maruz kaldığınız saldırganlık ve suçlara rağmen, gerçek erkekliğin, saf kahramanlığın ve insanlığa ve değerlere saygının anlamını öğrendim. Siz özgür kuşatılmış olanlardınız, ben tutsaktım ve siz hayatımın koruyucularıydınız. Bana şefkatli bir babanın çocuklarına gösterdiği gibi baktınız. Sağlığımı, onurumu ve zarafetimi korudunuz ve toprakları ve gasp edilmiş hakları için savaşan adamların pençesinde olmama ve ülkemin hükümeti tarafından kuşatılmış bir halka karşı en iğrenç soykırımı gerçekleştirmelerine rağmen açlığın veya aşağılanmanın bana dokunmasına izin vermediniz. Erkekliğin anlamını gözünüzde görene kadar bilmiyordum ve fedakarlığın değerini, aranızda yaşayana kadar, ölümü gülümseyerek karşılayıp, öldürme ve yok etme araçlarına sahip düşmana çıplak bedeninizle direnene kadar fark etmemiştim. Ne kadar belagatli ve açık sözlü olsam da, sizin değerinizi yansıtacak, yüce ahlakınız karşısındaki hayretimi ve hayranlığımı ifade edecek kelimeler bulamayacağım. Dininiz size esirlere karşı böyle mi davranmanızı öğretiyor?
Bu ne büyük dindir ki, sizi bu kadar yüce bir mertebeye eriştirir ki, karşısında insan yapımı bütün insan hakları kanunları çöker, düşmanlarla mücadele protokolleri çöker! En zor anlarda yalan sloganlarla değil, yaşadığımız gerçeklerle adaleti ve merhameti gösterdiniz, en karanlık koşullarda bile ilkelerinizden vazgeçmediniz. İnanın bana, eğer bir gün buraya dönersem ancak sizin saflarınızda bir mücahit olarak dönerim. Çünkü hakikati halkınızdan öğrendim ve sizin sadece toprağın değil, aynı zamanda ilkenin ve haklı davanın da sahipleri olduğunuzu anladım.” dedi.
“İSRAİL’LE TİCARET YAPILMAMALIDIR”
Gazze direnişini yücelten Söylemez, “İki yıldır İslam tarihin en şanlı direnişlerinden birine şahitlik ediyoruz. Gazze Halkı ve Kassam mücahitleri bütün imkansızlıklara rağmen sadece israili değil ona destek veren bütün batılı güçleri de mağlup etmiştir. İsrail bütün dünyanın gözü önünde rezil olmuştur. 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu yavaş yavaş devam eden sessiz işgali bütün dünyaya duyurmuş ve İsrail ile normalleşme hayalleri kuran bölge devletlerine gerçeği göstermiştir. Gerçek şudur: İsrail bölgedeki bütün devletleri ya işgal edecek ya da sürekli tehdit altında tutacaktır. İsrail tamamen yıkılıp yok edilmeden bölgede barışın ve huzurun temin edilmesi imkansızdır. Bölge devletlerinden hangisi İsrail ile savaşmak için hazırlık yapmıyorsa ya halkının geleceğine ihanet ediyordur ya da derin bir basiretsizlik içindedir. Katarın vurulması bölge ülkelerinde güçlü bir tokat etkisi yapmıştır. Bölgedeki hiçbir ülke ve hiçbir halk güvende değildir. Kıymetli kardeşlerim; Gazze halkının ve mücahitlerin direnişi İslam ümmetinin onurudur. Bu direnişi ancak onun sahipleri sonlandırabilir. Amerika başkanının dayattığı sözde barış planının bir kısmı cazip gibi görünse de Gazze halkının teslimiyetini hedefliyor. Buradan açıkça ifade ediyoruz: Gazze halkının ve mücahitlerin kabul etmeyeceği hiçbir anlaşmayı meşru kabul etmiyoruz. İki yıllık şanlı direnişin teslimiyetle son bulmasını isteyenler Gazzedeki çocuklar kadar bile cesaret sahibi değiller. Bu sözde plan, israilin saldırganlığının son bulmasını garanti altına alacak maddeler içermemektedir. Bölge ülkeleri ellerinde bulundurdukları ordularla Gazze halkının güvenliğini sağlayamadıkları halde direnişin silah bırakmasını istemektedirler. Bu plan taşları bağlayıp köpekleri serbest bırakan bir anlayışa hizmet ediyor. Asla kabul edilemez maddeler içermektedir. Korsan devlet İsrail hiçbir insani ilkeyi tanımadığını göstermiştir. Küresel Sumut Filosuna yaptığı müdahale bunun en açık göstergesidir. Esir alınan aktivistlere reva görülen muamele israili yöneten iradenin hiçbir ahlaki ilkeyi kabul etmediğini göstermiştir. Bütün gemilere el konulmuş ve mazlum Gazze halkına götürülen insani yardım malzemeleri gasp edilmiştir. İsrail sadece işgalci değil aynı zamanda hırsızdır. İsrailin bu korsanlığı ve haydutluğu insanlık vicdanını durduramayacaktır. İtalya’dan 11 gemiden oluşan yeni bir filo yola çıkmıştır. Eğer o gemilere de müdahale edilirse yeni gemilerle Gazze ablukasını kırmak için yeniden yola çıkılacak. Bütün insanlık gerçeği gürmüş ve dünyayı şirketleri ve sermayesi ile sömüren siyonizmin ve İsraillilerin arkasına saklanabilecekleri tek bir ağaç bile kalmamıştır. Bugünden sonra hiçbir israilli dünyada elini konunu sallayarak gezememeli, tatil yapamamalıdır. Katil ve soykırımcı muamelesi görmelidir. Ülkemizden israile gidip savaşan Türkiye vatandaşları derhal vatandaşlıktan çıkarılmalıdır. Türkiye limanlarından, havaalanlarından israile tek bir gemi ve uçak kalkmamalıdır. Hiçbir diplomatik temas kurulmamalıdır. Hiçbir ticari faaliyet yürütülmemelidir.” ifadelerini kullandı.
“FİLİSTİN YANINDA SAF DURMAYA DAVET EDİYORUM”
İsrail’e karşı güç kullanılması gerektiğinin altını çizen Söylemez, şu açıklamaları yaptı: “İsrail’i yöneten teolojik saplantı asla ıslah edilemez. Bütün insanlığı kendi kölesi olarak gören bu faşist zihniyetle normal bir ilişki kurulamaz. MERHUM Erbakan hocamızın deyimiyle İsrail ancak güçten anlar. Güç kullanmadan, imkan ve menfaatleri kısıtlanmadan zulmü durdurulamaz. Yahudilerin ve hristiyanların İslam coğrafyasının ortasına bıraktıkları bu gayr-ı meşru çocuk, bu bölgeden gitmedikçe bölge halkları barış ve huzur içinde yaşayamaz. Biz Malatya Kudüs Kardeşlik Platformu olarak Gazze halkının ve onun şanlı direnişçilerinin her zaman arkasında olacağımızı ifade ediyoruz. Kudüs’ün ve bütün Filistin topraklarının işgalci Siyonistlerden arındırılıncaya kadar bütün gücümüzle bu direnişin destekçisi olacağımızı belirtmek istiyoruz. Bizler mazlum Gazze halkının sesi olmak, onların sesini dünyaya duyurmak için meydanları doldurmaya devam edeceğiz. Siyonist sermayenin bizi sömürmesini engellemek için Boykota devam edeceğiz. Zalimlerin anladığı dilden konuşan Gazze cihadının mücahitlerini desteklemeye devam edeceğiz. Özetle;
Batılı bazı ülkelerin Filistin devletini tanıma girişimleri, kamuoyu baskısının yönünü göstermesi açısından önemlidir ancak bu kararlar tek başına yeterli değildir. İsrail’in işgal ve soykırım politikalarının sona ermesi için ciddi ekonomik, diplomatik ve siyasî yaptırımlar uygulanmalı ve işgalci, uluslararası baskıyla geri adım atmaya zorlanmalıdır. Şu açıkça görülmektedir ki İsrail’in stratejik çılgınlığı yalnızca kendisini değil, ABD’nin küresel hegemonyasını da tehdit etmektedir. Bugün artık başta İslam ülkeleri olmak üzere uluslararası toplumun inisiyatif alma vakti gelmiş ve geçmektedir. Gazze’ye kesintisiz insani yardım akışı sağlanmalı, İsrail tüm İslam ülkeleri tarafından deniz ve hava yolları kapatılarak ablukaya alınmalıdır. İslam dünyası, etkisiz açıklamalar yapmak yerine aktif savunma ve teknoloji yatırımlarına ağırlık vermeli, stratejik güvenlik paktlarını ve işlevsel siyasî birliklerini vakit kaybetmeden hayata geçirmelidir. Unutulmamalıdır ki İsrail sadece Filistinliler için değil, tüm bölge için büyük bir tehdittir. Biz, hem Gazze’deki asil direnişle hem de soykırıma maruz kalan mazlum Filistin halkına uygulanan ablukayı delmeye çalışan filolarla tam dayanışma halinde olduğumuzu tekrar ilan ediyoruz. Ayrıca, ateşkes görüşmelerini sürekli çıkmaza sokarak Gazze halkının maruz kaldığı zulmü uzatan ABD-İsrail ittifakının soykırım savaşıyla sahada kazanamadıkları başarıyı masada kazanma çabaları ile adaletsiz bir anlaşmayı Filistin halkına dayatmasını da reddediyoruz. Bu duygularla, ilk kıblemizin bulunduğu KUDÜS’ün İzzet ve şerefini korumak için mücadele eden Gazze’li kardeşlerimizi ve Hamas’ı her koşulda desteklemeye devam edeceğimizi kamuoyuna ilan ediyor ve tüm halkımızı Filistin direnişinin yanında saf tutmaya davet ediyoruz.”“>>MEHMET TURAN ÇİĞDEM
EDİTÖR


















